Çam Ağacı Türk Geleneği mi?

Çam Ağacı Türk Geleneği mi?

Orta Asya Türklerine göre ağaç her zaman kutsaldır fakat Akçamın yeri ayrıdır o dünyanın merkezindeki hayat ağacını temsil eder çünkü; güçlü kökleri yer altına merkeze, uzun boyu ise gök yüzüne tanrı Ülgen'nin sarayına kadar uzanır.

Diğer ağaçlara nazaran kışın sararmaması, yaprak dökmemesi dört mevsim canlı kalması onu zaman içinde bir çok toplum ve kültürde sonsuzluğun ve ölümsüzlüğün mutlak temsilcisi yapmıştır.

Karanlık ile aydınlığın savaşının başladığına inanılan en uzun gecede Ata Türkler, gökyüzüne kadar uzanan çamın güneşe yardım edeceğine inanır ve günün karanlığı yenmesi için ona hediyeler sunar, ağaç tütsülerle kutsanır, yakılan ateş ile çevresi aydınlatılır etrafında belirli ritüeller yapılıp dilekler dilenir adaklar adanır. Her bir dilek için çam dallarına renkli bezler bağlanıp, bereket ve çoğalma niyeti ile dallara narlar asılır.

Karanlığın yok olup günün doğması ile yeni bir döngü başlar işte o gün bayram olarak kutlanır.

Bugün batı kültürüne atfedilmiş olsa da kök tarihimizden günümüze kadar ulaşan bu gelenek, sentetik çam ağaçlarıyla beraber hane içine kadar girer ağacı aydınlatan ateş ışıklı süslere, narlar renkli toplara, sunaklar şeker kamışlarına dönüşür yine ağaç dibine hediyeler bırakılır yine aile büyükleri onurlandırılır ve yeni gelen yıl bir sonrakinin de öyle olması niyeti ile kalabalık ile çoşku içinde karşılanır.

 

 

Bloga dön

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.